- Katılım
- 10 Ocak 2017
- Mesajlar
- 474
- Reaksiyon puanı
- 342
- Puanları
- 115
- Yaş
- 54
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
islamda Şüphenin Hükmü ve Hatirladığı Yerden Devam Etmek
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(Kar©glanin 26 Kasım 2017 Vaazi)


رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ
Meali :
“Ey Rabbimiz! Şâyet Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!"
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 286. ayetten pasaj
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Sizden biri namazında şüphe eder de üç mü dört mü kıldığını bilemezse, şüpheyi bıraksın ve hatirladığı rekatı esas alarak namazına devam etsin”
( Hadis-i Şerif , Nesai, Sehv, 24; İbn Mace, İkame, 132)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Dinimizde Farzlar bellidir, vaciblerde bellidir, sünnetlerde bellidir, helallerde bellidir, haramlarda bellidir, fakat bunlarin arasinda kalan birde şüpheliler vardirki mesala farzmi sünnetmi oldugu belli olmayanlar, ve bunlara biz hanefide vacibler diyoruz, yine helalmi harammi beli olmayan şüpheliler vardirki, onlara dikkat edenler ancak takva ehlidir, cünkü umumun üstüne farz olanlar belli, sünnet olanlarda belli, ve yine helallerde belli işde umum onlara dikkat etmekle sorumlu ancak işde, takva ehli ve ehli tarik ve Allah dostu olmaya calişan kimseler bu şüphelilerdende sakinirlar.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Bir kul günâha girerim korkusuyla, yapılması sakıncalı olmayan bâzı şeylerden bile uzak durmadıkça, müttakîler derecesine çıkamaz.”
( Hadis-i Şerif , Tirmizî, Kıyâmet, 19 )
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Yine Buyurdular
“Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe vermeyene bak!”
( Hadis-i Şerif , Tirmizî, Kıyâmet, 60 )
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Yine Buyurdular
“Helâl olan şeyler belli, harâm olan şeyler de bellidir. Bu ikisinin arasında, halkın birçoğunun helâl mi, harâm mı olduğunu bilmediği şüpheli şeyler vardır. Bunlardan sakınanlar, dinini ve ırzını korumuş olur. Sakınmayanlar ise zamanla harâma düşerler. Tıpkı, sürüsünü başkasına ait bir arâzinin etrafında otlatan çoban gibi ki, onun bu arâziye girme tehlikesi vardır. Dikkat edin! Her padişahın girilmesi yasak bir arâzisi vardır. Allâh'ın yasak arâzisi de harâm kıldığı şeylerdir.”
( Hadis-i Şerif ,Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 10 )

أَفَغَيْرَ اللّهِ أَبْتَغِي حَكَمًا وَهُوَ الَّذِي أَنَزَلَ إِلَيْكُمُ الْكِتَابَ مُفَصَّلاً وَالَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْلَمُونَ أَنَّهُ مُنَزَّلٌ مِّن رَّبِّكَ بِالْحَقِّ فَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْمُمْتَرِينَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
E fe gayrallâhi ebtegî hakemen ve huvellezî enzele ileykumul kitâbe mufassalâ(mufassalan), vellezîne âteynâhumul kitâbe ya’lemûne ennehu munezzelun min rabbike bil hakkı fe lâ tekûnenne minel mumterîn
Meali :
“Size Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indiren O iken ben Allah’tan başka bir hakem mi arayacağım?” (de). Kendilerine kitap verdiklerimiz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O hâlde, sakın şüphecilerden olma.
(Sadakallahul Aziym EN'AM Suresi 114. ayet )

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيرًا مِّنَ الظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضًا أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Yâ eyyyuhâllezîne âmenûctenibû kesîran minez zanni, inne ba’daz zanni ismun, ve lâ tecessesû ve lâ yagteb ba’dukum ba’dâ(ba’dan), e yuhıbbu ehadukum en ye’kule lahme ahîhi meyten fe kerihtumûhu, vettekullâhe, innallâhe tevvâbun rahîmun.
Meali :
Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
(Sadakallahul Aziym HUCURÂT Suresi 12. ayet )
Yani buradaki zandan kasit, o mu, bumu diye zannetmek, yani o da nedir, yani şüphe etmek veya şüphelenmek demekdir. yani Allah şüphelenmekden sakinmak gerektigini buyuruyor, öyle olunca zan, yani fikirde ki düşüncedeki şüpheye verilen isim, yine dinin başi taharet ve abdest, öyle olunca namazin dişindaki farzlarindan Necasetten taharet ve temizlik konusunda
Elbisenin veya vücudun bir yerine necaset gelse, bu yeri bulamasa, zannettiği yeri yıkasa temiz olur. Namazdan sonra necis yer meydana çıksa, namazı iade etmez. Yanlış yerin yıkandığı meydana çıkıp, necis yer belli olduğuna göre, necasetle kılınan namazı niye iade etmiyor? Kasten necis elbiseyle namaz kılmıyor. Necaseti temizlediğini zannederek kılıyor. Bu hareketi, namazın iade edilmesini gerektirmiyor. burada yine şüpheye mahal yokdur.