- Katılım
- 8 Eki 2015
- Mesajlar
- 218
- Reaksiyon puanı
- 36
- Puanları
- 115
Malazgirt meydan muharebesi, 26 Ağustos 1071 yılında gerçekleşmiş olan bir savaştır. Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen bir savaştır. Sonuç olarak Alp Arslan’ın zaferi ve Türklere, Anadolu’nun kapılarının kesin olarak açıldığı savaş olarak bilinmektedir.
26 Ağustos sabahında çadırından çıkan Alp Arslan, Malazgirt’te Ahlat arasında ki ovada, kendi ordularının biraz uzağında, ovaya yayılmış durumda olan düşman birliklerini tespit etti. Savaşı önlemek için önce imparatora elçiler gönderen Sultan, barış teklifinde bulundu. İmparator ise bu öneriyi “korkaklık” olarak ifade edip reddetti. Düşman ordusunu daha büyük ve heybetli gören Sultan Alp Arslan, savaştan sağ salim çıkma ihtimalinin oldukça düşük olduğunu anladı. Askerlerinin de, hasımlarından sayı fazlalığı karşısıyla bir Türk – İslam adeti olarak beyaz kıyafetler giyildi. Atının da kuyruğunu bağlattı ve şehit olan askerlerin maneviyatları arttı. Cuma namazına imamlık eden bir konuşma sonrasında savaşı duyurdu ve kendi ordusunu oluşturdu. Romen Diyojen’in bu savaşı kazanacağı kesin gözüyle bakılıyordu! Güç, prestij ve benzeri birçok unsuru elde etmek açısından bazı girişimlerde bulundu. Her iki komutan da, herhangi bir kayıp durumunda öleceklerinden emindi.
Romen Diyojen, en baştan beri Türkleri yeneceğini düşünmüş
Romen Diyojen, ordusunu geleneksel Bizans askeri kurallarına göre düzenledi ve zırhlı olmak üzere sınıra yerleştirdi. İlk olarak Türk askerlerinin toplu ok saldırısı ile savaş başladı. Türk askerleri genelde atlılardan oluşmaktaydı ve saldırıları u olarak sağlamasından dolayı Bizanslı askerlerin büyük bir bölümü savaşta ölmüştü. Bizans ordusu devamlı ek asker talep ediyor, bu nedenle gücünü yükseltmeye çalışıyordu. En baştan beri Türkleri yeneceğini düşünmüş olan Romen Diyojen, ordusuna saldır emrini verdi. Türkler karşı saldırıda bulunup kaçıyorlardı. Böylelikle püskürtmek ve karşısında ki ordunun psikolojik olarak üstüne çıkmak söz konusuydu. Bu ikilemden sonra ise Türk ordusu pustuğu bölgelerde karşı saldırılara cevap verip birçok Bizans askerini öldürdü.
Savaşı ise Türkler kazandı. Sultan Alp Arslan’ın gücü ile gerçekleşen bu savaş sonrasında ise Malazgirt meydan muharebesi imzalanmış oldu. Böylelikle artık Türkler, Anadolu kapılarını sonuna kadar aralamış ve başarılı bir savaşın zaferini elde etmişti. Türk ordusu, bu savaş sonrasında ciddi bir prensip elde etmiş, birçok ülke tarafından da korkulu hale gelmişti. Savaşa farklı bir boyut kazandıran ve vur – kaç taktiği ile Dünya’ya ders niteliğinde bir savaş kazandıran Sultan Alp Arslan, hala tarih kitaplarında Türklerin en büyük onuru olarak gösterilmektedir.